İnsan vücudu ve beyni bir doğa harikası. Vücudumuz ve beynimiz gelişime açık büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli ortaya çıkararak kendimizi korumayı öğrenmeyi ve vücudumuzu geliştirmeyi, bunları yaparken de zihinsel ve ruhsal yönden gelişip güçlenmeyi hedefliyoruz.
Peki bunları nasıl yapıyoruz?
Aikido, pek çok savaş sanatı gibi oldukça eski köklere sahip bir sanat. Bu sanat kendimizi savunacak teknikleri barındırmasının yanında bu tekniklerin öğrenilmesini sağlayacak bir çok antrenman ve çalışma metoduna sahip. Aikido’nun teknik zenginliği, çalışma ve öğrenme metodolojisiyle birleştiği zaman zaman içinde bizlerde gelişme sağlayabiliyor.
Yeni başlayan birisi, eğitmenin gösterdiklerini çalıştıkça, vücudunu ve beynini (aslında sinir sistemini) eğitmiş oluyor. Bu süreci sürekli ve tekrarlı olarak devam ettirdiğinde, yaptığı hareketlerde önce alışma gerçekleşiyor, devam edildiğinde refleksler eğitilmiş oluyor, sadece hareketlerde değil, aynı zamanda karşıdakini ve çevreyi algılamada ustalaşma gerçekleşiyor. Hareketler doğallaşıyor ve otomatikleşiyor.
Antrenmanlar sürdükçe vücutta kondisyon gelişirken kas kütlesi artışı, fiziksel olarak güçlenme, hızlanma, esnekliğin artması gibi fiziksel gelişmeler gerçekleşiyor. Vücut, el, ayak koordinasyonu artıyor. Böylece vücudumuzun fiziksel potansiyeli ortaya çıkmaya başlıyor ve çalıştıkça gelişme devam ediyor.
Bunun yanında bütün bu süreç aslında bizler için kişisel bir deneyimdir. Yani fiziksel çalışmaların yanında zihinsel, ruhsal ve duygusal olarak da çeşitli deneyimler yaşıyoruz. Başlangıçta tıpkı fiziksel zorlanma gibi zihinsel ve duygusal yönden de zorlanma gerçekleşiyor. Çünkü başta hareketler zor geliyor, yeterince etkili olamıyoruz. Bu sebeple stres altına girme, olumsuz duyguların yaşanabilmesi mümkün olabiliyor. Bu noktada iyi bir eğitmenle çalışmanın önemi ortaya çıkmaya başlıyor. Çünkü iyi bir eğitmen, teknik yönden bilgili olarak öğrencisine yardım etmenin yanında onun zihinsel gelişimine de yardımcı ve yönlendirici oluyor. Öğrencisini iyi motive eden, gelişimi için çaba harcayan bir eğitmenle antrenmanlara devam eden den öğrenci zaman içinde zorlukların üstesinde gelebiliyor. Gelişmeye devam ederken antrenmanlardan keyif alıyor.
Özellikle yeni başlayanların, bunun bir süreç olduğunu zamanla hedefledikleri noktaya gelebileceklerini bilmeleri gerekiyor. Sonuca değil sürece odaklanarak anı değerlendirmek, öğrenme ve gelişme sürecini daha keyifli ve verimli geçirebilmeyi sağlıyor. Öğrenci ilerledikçe üst kuşaklara ve hata siyah kuşak seviyelerine varabiliyor.
Böylece sadece fiziksel yönden değil, zihinsel olarak da gelişmiş ve güçlenmiş duruma gelen öğrenci, dışarıdaki yaşantısında da daha güçlü, dayanıklı, özgüvenli ve hayatından keyif alır bir duruma gelebilmiş oluyor.
Bu süreç bizi bir yol üzerinde ilerlediğimizi gösteriyor. Nitekim, Aikido – uyumlu enerjinin yolu olarak çevrilebilir.
Gelişme ve öğrenme hemen hiç bitmeyen bir yolculuk. Bu yolda ilerledikçe artık orta ve ileri seviyeye ulaşan öğrencinin deneyimledikleri gelişiyor ve çok farklı noktalara ulaşıyor. Ne olursa olsun tüm süreç, öğrencinin kendi yaşadığı deyimlerle oluşmuş bir süreçtir ve biriciktir. Bir başkasınınkine benzemez. Çünkü hepimiz farklıyız. Bu farklılıklar da bize zenginlik katmaktadır. Aynı dojoda birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız da geliştikçe onlardaki gelişim de bize kaynak ve deneyim sağlamaktadır. Neticede bu yol birlikte ilerlenen bir yoldur. Aikido’yu bulmanızı ve deneyimlemenizi dilerim.
Tatamide görüşmek ümidiyle.